Uluslararası Hukuk

Uluslararası Hukuk Ne Anlama Geliyor?

Uluslararası Hukuk ne gibi fayda sağlıyor?

Uluslararası hukukun yokluğu kaosa yol açar. Uluslararası hukuk devletlere uluslararası yasal sistem içinde ana sorumluluğu veriyor, devletlerin hem kendi aralarındaki ilişkiler kapsamında hem de kendi sınırları içinde bireylere yönelik yasal sorumlulukları belirliyor. İnsan hakları, silahsızlanma, uluslararası suçlar, mülteciler, göç, tabiiyet sorunları ve savaş kuralları gibi konuları kapsıyor. Çevre, sürdürülebilir kalkınma, uluslararası sular, uzay, küresel iletişim ve dünya ticareti gibi tüm insanları ilgilendiren alanları düzenliyor
Ofisimizde yurt dışında ve Türkiye’de yaşayan müvekkillerimize Türk Hukuku çerçevesinde uluslararası hukuk alanında hizmet vermekteyiz. Avukatlarımız niteliği ya da tarafları nedeniyle yabancılık unsuru içeren ya da uluslararası niteliği olan meseleler konusunda deneyim sahibidir ve hizmetlerini İngilizce, Almanca ve Türkçe olarak sunabilmektedirler.
Uluslararası Hukuk alanında, büromuzca sunulan hukuki hizmetler şu şekildedir:
Uluslararası Özel Hukuk (Boşanma , Miras , Velayet Davaları)
Uluslararası Ticaret Hukuku
Gayrimenkul ve İnşaat
Bankacılık ve Finans
Turizm Otelcilik
Reklam , Medya , Eğlence
Otomotiv
Yazılım ve Teknoloji

Yabancı Ülke Adlî veya İdarî Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik İle Getirilen Yenilik

Kural olarak, yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma davalarına dair bir kararın tanıma ve tenfizi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki yetkili ve görevli mahkeme tarafından yerine getirilir. Ancak 2018 yılında gelen yeni düzenlemeyle birlikte yabancı bir mahkemenin veya idari makamın verdiği boşanma kararı, Türkiye’de mahkemelerde tanıma davası açılmasına gerek kalmaksızın, kişilerin aile kütüklerine tescil edilebilecektir. Ancak; tenfiz hükümleri (nafaka, velayet vb.) içeren kararlar için, yine Türk Mahkemeleri’ne başvurmak gerekecektir.
Tanıma işleminin tescili için iki tarafın da başvuru yapması gereklidir. Bu başvuru taraflarca bizzat yapılabileceği gibi yasal temsilcileri ve avukatları aracığı ile yapılabilecektir. İki tarafın aynı anda, aynı yerde başvuru yapması şartı aranmamakla birlikte; iki başvurunun arasında en fazla 90 gün olabilecektir.Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, boşanma, ayrılık, evliliğin butlanı ve evliliğin tespiti kararlarının tanınması  her ne kadar pratik hale getirilmeye çalışılmışsa da beraberinde birtakım problemleri de doğuracak niteliktedir. Şöyle ki; tanıma  için aranan şartların sağlanıp sağlanmadığının anlaşılıp yabancı mahkemeden elde edilmiş bir kararın değerlendirilmesi için yabancı hukuk üzerine uzmanlaşmış ve tecrübeli bir avukatın muhakemesine ihtiyaç duymaktadır.

Yabancıların Türkiye’de İkamet İzinleri

6458 sayılı kanunda düzenlenmiştir.  Türkiye’de, vizenin veya vize muafiyetinin tanıdığı süreden ya da doksan günden fazla kalacak yabancıların ikamet izni almaları zorunludur. İkamet izni, altı ay içinde kullanılmaya başlanmadığında geçerliliğini kaybeder. İkamet izninden muaf tutulan yabancılar ilgili kanunda sayılmıştır. Bu yabancılar, ikamet izninden muafiyet sağlayan durumları sona erdikten sonra da Türkiye’de kalmaya devam edeceklerse, en geç on gün içinde ikamet izni almak üzere valiliklere başvurmakla yükümlüdür.İkamet izni başvurusu, yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki konsolosluklara yapılır. İkamet izni çeşitleri şunlardır: Kısa dönem ikamet izni , aile ikamet izni , öğrenci ikamet izni, uzun dönem ikamet izni , insani ikamet izni ,insan ticareti mağduru ikamet izni.

Uluslararası anlaşmalardan doğan uluslararası hukuk ülkelerin egemenliğini zedeliyor mu?

Bir ülkenin bir anlaşmanın tarafı olabilmesi için, söz konusu anlaşma ile getirilen sorumlulukları kabul ettiğini açıkça ortaya koyan eylemlerde bulunması gerekiyor. Söz konusu ülkenin “anlaşma ile bağlanma rızasını” mutlaka ortaya koyması icap ediyor. Bu da ilgili anlaşma ile belirlenen çeşitli yollardan yapılıyor.

Bir ülke “anlaşma ile bağlanma rızasını” nasıl ortaya koyabilir?

Bir ülke anlaşma ile bağlanma rızasını, ilgili anlaşmanın genelde son maddesinde belirtilen şekilde ortaya koyar. En sık görülen uygulamalar ise çekincesiz imza, onay, kabul, uygun bulma veya katılma yollarıdır.
Bir anlaşmaya taraf olma yolundaki ilk adım söz konusu anlaşmanın imzalanması ile başlar. Ancak, anlaşmasının sadece imzalanması taraf olunması için yeterli değildir. Fakat, çekincesiz imza bunun bir istinasıdır. İmza ile devlet söz konusu anlaşmadan doğan herhangi bir yasal sorumluluk altına girmez. Böylece sadece söz konusu sorumluluğu üstlenme rızasını ortaya koymuş olur. İmza ile bir bakıma, anlaşmaya taraf olununcaya kadar anlaşmaya aykırı davranışlarda bulunulmayacağı da ima edilmiş olur.
Çok taraflı anlaşmalar hangi süre ile nerede imzalanacaklarını belirten maddeler de içerebilir. Anlaşmalarda ayrıca nasıl taraf olunacağına dair maddeler de bulunur.
Onay, kabul, uygun bulma ifadeleri, özellikle “imzaya tabi…” ifadesini takip ettiği şekillerde, aynı anlama gelirler. Üye devletler anlaşmalarda söz konusu ifadelerden herhangi birini kullanmayı tercih edebilirler, ancak bu ifadelerin hepsi ilgili ülkenin söz konusu anlaşmaya vakit geçirmeden taraf olmaya hazır olduğunu ortaya koyar.
Çok taraflı anlaşmalar genellikle sadece belli bir tarihe kadar “imzaya açık” ifadesini içerir. Söz konusu tarihten sonra devletlerin imza, onay, uygun bulma veya kabul yolları ile anlaşmaya taraf olması mümkün değildir. Bu durumdaki devletler anlaşma metininde yer alması halinde, katılma yoluyla anlaşmasının parçası olabilirler. Bazı çok taraflı anlaşmalar süresiz olarak imzaya açıktır. Bunlar genellikle, 1979 tarihli Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, 1966 tarihli Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, 1966 tarihli Her Türlü Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi gibi insan hakları konulu anlaşmalardır.

Anlaşmalar nasıl uygulanır?

Anlaşmalarda yer alan hükümlerin ihlallerini ele almak veya anlaşmazlıkları çözmek için zorlayıcı adli sistem veya zorlayıcı ceza sistemi yoktur. Ancak bu durum, uluslararası hukukta bu konularla ilgili mahkemelerin olmadığı anlamına gelmez. Örneğin, Birleşmiş Milletler’in kuruluşunda, ülkelerin aralarındaki ihtilafları barışçıl yoldan çözüme ulaştırmalarına yardımcı olmak amacıyla Uluslararası Adalet Divanı’na da hayat verilmiştir. Güvenlik Konseyi de BM Anlaşmasının 7’inci Bölümünden aldığı yetkiyle uluslararası barışa tehdit oluşturan davranışlara karşı alınan kararları uygulama hakkı vardır. Söz konusu yetkiler kapsamına yaptırımlar ve güç kullanımı dahildir.
Birleşmiş Milletler’in ana organlarından biri olan Uluslararası Adalet Divanı, iki role sahiptir: Birincisi Devletler arasındaki ihtilafları uluslararası hukuka uygun şekilde çözüme kavuşturmak, ikincisi ise yetkili uluslararası kuruluşların talep ettiği konularda hukuki görüş bildirmektir. BM’ye Üye Devletler divanın kararlarına uymakla yükümlüdür. Ancak, Divanın bir davayı görebilmesi için taraf ülkelerin hepsinin dava öncesinde Divanın yetkilerini kabul ettiğini beyan etmesi gerekir. Divanın yetkilerini kabul etmeyen hiçbir ülke davaya zorla dahil edilemez.
Her anlaşma, taraf ülkelerin anlaşmadan doğan sorumluluklarını nasıl yerine getireceklerine dair maddeleri de içerir.
Daha çok konuda bilgi almak için lütfen buraya tıklayınız.
Antalya Avukatİş hukuku-uluslararası hukuk
 0850 302 4805